İhbar Tazminatı Nedir?

İhbar Tazminatı Nedir?

İşçi-işveren ilişkisinde taraflardan birinin iş akdinin feshini gerçekleştirirken İş Kanununun 17. Maddesinde yazılı bildirim sürelerine uymadan feshi gerçekleştirmesi halinde karşı tarafa ihbar tazminatı ödeme yükümlülüğü altına girmektedir. İhbar tazminatının amacı, adından da anlaşılacağı üzere karşı tarafa bildirimin yapılmadan iş ilişkisinin kesilmesi sonucu doğacak olan hak kaybının önüne geçmek üzere yürürlükte kullanılmaktadır. Yani her iki tarafın da haklarını korumak üzere tasarlanmıştır.

İhbar Tazminatının Hesaplanması Nasıl Olur?

İhbar tazminatının hesabında esas alınan nokta işçinin kıdem süresidir. İş akdi feshedilirken, İş Kanunda belirtilen süreler çerçevesinde taraflar birbirlerine önel(bir işin bitirilmesi için tanınan ek süre) tanımak zorundadırlar. Taraflar kanunla belirtilen bu öneli karşı tarafa tanımıyorsa o zaman işçinin hizmet süresine göre belirlenen tazminatı karşı tarafa ödemekle mükelleftir.

İş Kanununun 17. Maddesinde kıdeme göre ihbar tazminatını ödenmesi gereken tutar şu şekilde belirlenmiştir;

  • Kıdem süresi 6 aydan az olan işçi için 2 hafta
  • Kıdem süresi 6 ay-1.5 yıl arasında süren işçi için 4 hafta
  • Kıdem süresi 1.5 yıl-3 yıl arasında süren işçi için 6 hafta
  • Kıdem süresi 3 yıldan fazla süren işçi için 8 hafta

İhbar Tazminatı Kazılabilmesi İçin Gerekli Şartlar Nelerdir?

İhbar tazminatı kazanılabilmesi için belli başlı gerekli şartlar bulunmaktadır.

Bu şartlardan biri yukarıda da açıkladığımız üzere iş akdinin ihbar öneli kullandırılmadan feshedilmiş olması gerekmektedir.

İş Kanunu’nun 17. Maddesinde ihbar öneli tanınması gereken iş sözleşmesinin, belirsiz süreli iş sözleşmesi olması gerektiği açıkça ifade edilmiştir.

İş akdinin fesih sebebi her iki taraf için de ihbar tazminatına hak doğurabilmesi için karşı taraf adına haklı nedenlerle fesih sebebi doğurmuş olmaması gerekmektedir.

İşveren Tarafından İhbar Tazminatı Ödenmemesi Halinde Ne Yapılmalıdır?

Bu tarz durumlarda öncelikle zorunlu arabuluculuk kapsamında Adliyelerde bulunan Arabuluculuk Bürolarına başvurulmalı, arabuluculuk yoluyla bir sonuç elde edilememesi durumunda dava yoluna gidilmelidir.